Bir okuyuşta manga’nın tarihi

y_haiku’nin çizimden, resim: y_haiku
Manga’nın tarihiyle ilgili sayfalarca araştırmayı bulmak mümkünken, bu paylaşımı hazırlamamdaki tek neden sadece kolaylık. Çok şey araştırmayı ve okumayı seven birisi olsam da, bir konunun kısa ve öz anlatılması her zaman favorimdir. Bundan dolayı tarihçi Isaac Meyer’in güzel derlenmiş Japonya Tarihi derslerinden Manga’nın Tarihi adlı bölümü bu paylaşım için yazıya döktüm. Dersleri İngilizce olarak dinlemek isteyenler için adres: isaacmeyer.net
Manga sevenlerin ve manganın Japonya’da nasıl geliştiğini merak edenlerin bir oturuşta okuyabileceği bir şey olsun istedim. Manganın farklı türlerinin tarihlerine pek girmeyeceğim, o konular için ayrı bir yazı açmak gerekecek.
İlk mangalar

İlk mangamsı çizimlere örnek: Chou Jinbutsu Giga, Hırsız Maymunun Kaçışı, resim: wikipedia
Manga kelimesinin yazılışında kullanılan sembolleri bir bir çevirince, direk anlamı gelişigüzel tasvir gibi birşey oluyor. Çok eskiden bugünkü şekliyle manga yoktu. Bundan dolayı neyin tam olarak manga sayıldığı her zaman tartışmalı bir konudur. Tasvirlerin yazısız olması veya hikaye anlatmamasından dolayı manga sayılamadığını savunanlar var. Bu konuda yapacak bir şeyimiz yok. Bu tartışmalara girmeden, tarihçi Isaac’ın gösterdiği yoldan gideceğim.
İlk kez manga kelimesi kullanılmaya 1700’lerde başlanmış. Fakat manga diye adlandırılan bu çizimler çıkmadan çok önce, 1200’lerde tasvirleri kullanarak hikaye anlatan parşömen tomarlar vardı. Bu ilk mangamsı çizimlere aşağıdakileri örnek verebiliriz:
Shigisa Engi, Shigi Dağı’nda yaşayan, mucizeler yaratan Myoren isimli Budist rahibin hikayelerini anlatan çizimler:

Manga’nın tarihi, belkide Japonya’nın ilk mangalarından Shigisan Engi, resim: History of Japan by Isaac Meyer
Choju Jinbutsu Giga, ise insan gibi davranan, abuk sabuk hareketer yapan hayvanların başına gelen talihsiz olayları anlatan çizimler:

Manga’nın tarihi, belki de Japonya’nın ilk mangalarından Choju Jinbutsu Giga, resim: History of Japan by Isaac Meyer
1200’lerin sonunda çıkan Gaki-zoshi, Buddism temalı öğretici hikayeleri anlatan parşömen tomarı:

Gaki- Zoshi, Aç Hayalet, 1200’lerin sonlarında Budizm temalı öğretici hikaye anlatan çizimler, resim: Wikimedia Commons
Yamai no Soshi, hastalıklarla dalga geçen çizimli hikayeler:

İlk mangamsı çizimlere örneklerden, Yamai no Soshi, kaynak:Kyoto National Museum
Matbaa ve Japonca’nın manganın gelişmesindeki etkisi
Çin’den gelen matbaacılık ve Japonca yazı sistemi manganın gelişmesini çok etkilemiştir. Matbaada en çok tercih edilen tahta bloklara oyulmuş olan şablonlarla baskı yapmaktı. Bu yöntemin avantajı mangaların şablonlar kullanılarak tekrar tekrar basılabilmesiydi. Avrupa’da sıralı harflerle baskı yöntemini tercih edilse de, Japonca’nın yazım şeklinden dolayı bu yöntem çok zordu. Japonca yazılırken kullanılan sembollerin sayısından dolayı sırayla dizilmesi hiç pratik değildi. Ayrıca, Japonların Çince’den aldığı ve kendilerine uyarladıkları 10.000’e yakın Kanji sembolu vardır. Her bir sembol de tek başına bir kelime veya sözcük anlamına gelebilir.(Japonca yazı sistemi)

Tahta blok baskı yönteminin kullanıldığı çok modern bir örnek, resim: art-ship.com
Edo Dönemi’ndeki kültürel değişiklikler
Edo Dönemi’nde(1603-1868) savaşların olmaması ve barışın sürmesi ekonomiyi güçlendirdi. Refah artıkça Japonların bir şey alıp okumak için hem paraları hem zamanları oldu. Ayrıca bu dönemde birçok köylünün ve tüccarın da alım gücü arttı. Bir de, ücretini ödeyerek çocuklarını daha önce sadece asillerin gidebildiği okullara gönderebilmeye başladılar. Haliyle okur yazar oranı da arttı ve bu da daha çok manga okuyabilecek kişi demekti.

Edo Dönemi’de tahta blok baskı ünlü Kiboyoshi, Matbaada geçen bir hikaye, Atariyashita Jihon Doiya, resim: Tokyo Metropolitan Library
İnsanların köylerden büyük şehirlere yerleşmeye başlaması da manganın gelişmesini etkiledi. Şehirlerde yoğunlaşan insanların ürettikleri farklı eserler kültürel akımlar yaratmaya başladı. Bu akımların bir parçası olarak günümüzün mangalarını anımsatacak Kibyoshi adı verilen yayınlar çıktı. Kibyoshi genelde mizahi hikayeler anlatan resimli yazılardır. Bunları biraz mizah dergilerine benzetmek çok da yanlış olmaz. Kibyoshi, günlük olayları konu aldığı ve günlük konuşma dili kullandığı için bir kısım insan tarafından aşağı bile görülürdü. Çünkü o zamanlar, geçmiş ve hayali öğeleri konu alan, ve geleneksel süslü Japonca ile yazılan sanat eserleri itibar görüyordu.

Edo Dönemi’nin Kibyoshi mangasına bir örnek: Kinkin-sensei’s Dream of Splendor (Kinkin sensei Eiga no Yume), kaynak: Tokyo Metropolitan Library
Resimlerle hikayelerin anlatılması kültürünün içinde Shunga adında benim burada hiç anlatmaya girmeyceğim pornografik tasvirler de var.
1815’de Katsushika Hokusai tarafından içinde ilk kez manga kelimesi olan Hakusai Manga isimli çizimler yayınlandı. Hakusai Manga, Kibyoshi gibi hem hikaye hem de çizim içermiyordu. İçinde sadece çizimler vardı. Bundan dolayı bu çizimlerin tam olarak manga olup olmadığı tartışılan bir konudur.

Hokusai Manga, kaynak: harvardartmuseums.org
1840 yılına doğru yönetim birçok yayını yasakladı. Özellikle güncel konulardan bahseden Kibyoshi de bu yasaklardan çok etkilendi. Böylece bir süreliğine manganın gelişip yayılması çok mümkün olmadı.
Meiji Dönemi’nin (1868-1912) önemi ve Pasifik Savaşı (1941-1945) sonrasında manga
Meiji Dönemi’nde, 1889’da gelen Anayasa ile yayınlardaki yasaklar biraz olsun kalktı. Ama tabii ki yönetim, uygun bulmadığı konularda yapılan yayınları yine engellemeye devam etti.
Batının etkisiyle hikayeli çizimlerin konusu daha politikleşti ve içindeki yazılar kısaltıldı. Resim eklenmiş Asahi, Mainichi, Yomiuri Shimbun gibi gazeteler çok yaygınlaştı. Böylelikle, politik olmayan çizimli hikayeler yayınlanmaya devam etse bile, bu büyük gazeteler diğer yayınları geride bıraktı.

Meiji Dönemi’nden siyasi eleştiri yapan bir yayın, kaynak: Isaac Meyer, History of Japan
1920-30’lu yıllarda yönetim yayınlara birçok kısıtlamalar getirdi. Daha sonra Pasifik Savaşı’ı (II. Dünya Savaşı’nın Asya Pasifik ayağı) döneminde çizimler daha çok propaganda materyallerine dönüştü. 1945’de biten Pasifik Savaşı’ından sonra manga hızla gelişmeye başladı. Hatta sinema ve romanlara oranla çok daha hızlı gelişdi. Bunun nedeni olarak:
- Japonya’ı işgal eden Amerikanlar’da çizgi romanın çok popüler olması (zaten bu dönemde toplum epeyi bir Amerikanlaşma geçiriyor),
- Manganın uygun fiyata alınabilmesi ve ayrıca film çekimine kıyasla çok daha küçük bütçeyle hazırlanması,
- Filme oranla manganın yapımının çok daha az vakit alması,
- İnsanların rahat harcama yapabileceği bir dönemin başlaması.
Bildiğimiz şekliyle manga
II. Dünya Savaş’ı sonrasındaki dönemde mangalar bildiğimiz şekliyle düzenli olarak yayınlanmaya başladı. Batıdan da etkilenerek manganın kendine özgü stili gelişti. Mesela Astro boy mangasının çiziminin Disney’den esinlendiği örneği verilir. Bir diğer örnek ise, mangalardanki koca gözlerin batıdaki çizgi romanlardan geldiğinin anlatılmasıdır. (Bunların doğruluğu tam olarak bilinmemektedir.)
Amerika’daki yerel animasyonlara kıyasla daha ucuz olduğu için tercih edilen Japon animeleri sayesinde yurtdışında manga merağı oluşmaya başlar. 1960’larda Astro Boy isimli manganın animesi Amerika’da gösterilir ve çok tutar. Amerika’da çok popüler olan bir diğer anime ise büyük robotlar ve bunların pilotlarını konu alan Mazinger Z’dir.

Sol:Astro Boy manga, resim: Wikimedia. Sağ:Mangalardaki kocaman gözlerin esinlendiği Betty Boop çizgi romanı, resim: Amazon
1960 -70 yıllarındaki manganın tarihinden bahsetmek için manganın farklı türlerini ve alt kategorilerini anlatmak gerekir. Bu yazıda bu kadar detaya girmeyceğim. Sadece genel olarak erkekler için yayınlanan shounen manga, kızlar için olan shoju manga ve Gekiga’dan (grafik hikayeler) bahsedeceğim.
Shoju ve Shonen mangada konuların işleyiş şekli yetişkin ve çocuk okurlar için farklıdır. Shonen manga, yani genç erkekler için yapılan, aksiyon ve macera gibi bir zamanlar sadece erkelerin ilgi alanı olduğuna inanılan mangalardır. Erkekler için mangalar olur da, kızlar için olmaz mı. Shoju mangalar ilk çıktığında işlenen esas konu, kadınlara toplum tarafından dayatılan baskıcı rollerden özgürleşme çabasıydı. Bir süre sonra shoju mangada konular aşk ve ilişkilere yoğunlaştı..

Shouju mangalara örnekler, solda: Rose of Versailles (Berusaiyu no Bara), kaynak: Wikipedia. Sağda: The Star of Cottonland (Wata no Kuni Hoshi), kaynak: Wikipedia
Son olarak bir de Gekiga diye adlandırılan karanlık ve dramatik çizimler var. Bunlar mangaların işlediği konular ile yetinmeyenlerin yarattığı eserlerdir. Gekiganın öncülerinden Yoshihiro Tatsumi’e göre, o dönemin mangaları çok çocuksu ve eğlenceli bir tarzdaydı. Gekiga ise bunun tam tersi, tamamen yetişkinler için karanlık konular içermektedir. Şiddet, cinsellik ve o dönemin mangalarında daha önce işlenmesi tabu görülen her konuyu işlediği için bu mangalar “zararlı manga” olarak bile görülmüştür.(kaynak:Drawn and Quaterly)

Gekigaya örnekler,Solda: Yoshihiro Tatsumi, A drfting Life, resim: Amazon. Sağda: Lone Wolf and Cub, resim: Japan Times
Kaliteli içerikler için teşekkürler.
Beğenildiğine çok sevindim! siteyi ziyaret ettiğiniz için ben teşekkür ederim.