Ramen: Animelerde çok görülen bu yemek hakkında her şey
Ramenin kısaca tarihi
Japonya’da ilk kez ne zaman ramen pişirildiği tam olarak bilinmemektedir. Kesin olarak bilinen tek şey, ramenin Japonya’a Çin’den geldiği ve zamanla Japonlara özgü bir yemeye dönüştüğüdür. Bir hikayeye göre derebeyi Tokugawa Mitsukuni Japonya’da ilk kez ramen yiyen kişidir. 1660’larda Çin’den gelen bir danışman sayesinde Tokugawa Mitsukuni ramenin o zamanki versiyonunu yediği söylenmektedir.(kaynak: George Solt, Untold History of Ramen)
Başka bir hikayeye göre ise ramenin Japonya’a gelmesi 1880’lerde Çinli göçmen işçiler sayesinde oldu. Yokohama ve Kobe gibi Japon liman şehirlerinde çalışan Çinli göçmen işçiler, Çinli ahçıların pişirdiği ramenle karınlarını doyuruyordu. O zamanlar hazırlanan bu ramen şimdikinden farklı olsa da, günümüzdeki ramenin atası olarak kabul edilir.(kaynak: Untold History of Ramen)
Yine bu hikayeye göre, ramenin günümüzdeki şekliyle hazırlanması Japonların ramen satan yemek yerleri işletmesi sonucu oldu. Japonlar, Çinli ahçılardan ramen yapımında daha önce kullanılmayan malzemelerin de kullanılmasını istemiş. Böylece günümüzde ramene eklenen soya sosu, rosto domuz eti ve bambu filizleri gibi malzemeler kullanılmaya başlanmış.(kaynak: Untold History of Ramen)
Üçüncü bir hikayeye göre, Yokohama’da bir süre çalışan Ozaki Kenichi bugün bilinen haliyle ramenin mucididir. Bu hikaye göre, Tokyo’daki ilk ramen restoranını 1910’da Yokohama’dan Tokyo’a gelen bu adam açmıştı.(kaynak: Untold History of Ramen)
Ramenin diğer isimleri: Nankin soba, Shina Soba ve Chuka Soba….
Japonya’da ilk rameni pişiren Çinli ahçılara göre bu yemeğin adı: la mein (ramen), Japonlara göre ise Çin’in o zaman başkenti olan Najin’den dolayı: Nankin soba’idi. 1940’larda kullanımdan kalkana kadar ramene Japonlar ‘shina soba’, yani ‘çin çon eriştesi’ dedi. Çinlilelere ve Çin ile ilgili olan bir şeye ‘Shino’ demek, Japonların işgalci bir askeri güç olduğu zamana ait aşağılayıcı bir tabir olarak görülür. Bundan dolayı uzun bir süredir ‘Shino’ yerine ramen veya Chuka soba (Çin eriştesi) kelimeleri kullanılmaktadır.(kaynak: bbc travels)
II. Dünya Savaşı’nın getirdiği kıtlık dönemininde Japonlar bir süre ramen yiyemedi. Halbuki savaştan önce ramen öğrenci, işci, gececi ve askerlerin çok sevdiği bir yemekti. Savaştan sonraki dönemde, ilk önce Amerika’nın gıda yardımı yapmasıyla ve daha sonra ülkenin ekonomisinin iyiye gitmesiyle birlikte ramen yine popüler bir yemek oldu.(kaynak: Untold History of Ramen)
Zaman geçtikçe ramen, ekonominin gelimesiyle yeni işlerde çalışanların tercih ettiği ve dönemin gençliği için moda olan bir yemek oldu. 1980’lerde TV, radyo ve dergilerde ramenin özellikle reklamı yapıldı. Böylelikle ramen yavaş yavaş toplumsal refahı simgeleyen bir yemek olarak görüldü. Ramenin popülerliğini artırmak için yapılanlara, farklı ramen yerlerini gösteren rehberlerin yayınlanması ve tabii ki ramenin milli bir yemek olarak ilan edilmesi verilebilir.
Ramenin popülerliğini artıran diğer bir gelişme ise 1958’de şimdi Nissin Foods diye bilinen şirketin hazır rameni icat edilmesidir. Hazır ramenin çok sevilip çok satılması, ramenin her türlü insan için hızlı ve doyurucu bir yemek olarak bilinmesini sağladı.
1994’de ilginç bir ortamda farklı ramenleri deneme fırsatı sunan Shinyokohama Raumen Museum ramen müzesi açıldı. Böyle bir müzenin açılması ramenin popüler olmasına yardımcı oldu.(kaynak: raumen.co.jp)
Ramen sadece restoranda yenilen bir yemek değildir. Çok eskiden beri insanlar seyyar ramen tezgahlarından ramen alıp yiyebiliyordu.
Ramen ile ilgili bir şehir efsanelerinden birine göre gece ortaya çıkan ve herkese görünmeyen gizli bir ramen arabası varmış:
Ramenin 3 elementi
Birçok kişiye göre ramen üç bölümden oluşur. Bunlar; ramenin çorbası, eriştesi(noodles) ve üstüne konulan malzemeleridir. Ramenin lezzetinin çoğu, hazırlanması günler alabilen çorbasındadır. Ramen, önceden hazırlanmış olan bu çorbaya diğer malzemeler eklenerek müşteriyi çok bekletmeden servis edilir ve sizden de aynı hızda yiyip bitirmeniz beklenir.
Ramen restoranlarının (ramenya) genelde geniş yerler değildir. Talebin çok olmasıdan dolayı, ramen restoranı veya ramen arabalarının yanında sırada bekleyen insanları görmek çok doğaldır. Ayrıca bir çok popüler ramen restorantına girmek için uzun bir süre beklemek de birçok kişi tarafıdan normal karşılanır.
Ramen çorbasının temelde üç aroması olur. Bunlar: Shio(tuz), miso(fermente edilmiş soya fasulyesi ezmesi) veya shoyu(soya sosu)dur. Ramen yemeğinde erişteler mutlaka çorbanın içinde olmak zorunda değildir. Tsukemen isimli ramende çorba, eriştenizi batırmanız için ayrı bir kapta servis edilir.
Erişteler(noodles) yapılırken kullanılan suyun tuz oranı, eriştenin çorbanın içinde ne kadar diri kalacağını belirler. Tuz oranı yüksek olan eriştelerin dışı çorbayı emerken, içi daha diri kalır. Erişteler buğday unundan, kıvırcık veya düz olarak yapılabilir. Erişte hakkında ayrıntılı bir şeyler okumak isteyenler bu linkteki araştırmaya bakabilir.
Animedeki Naruto’nun adını ramenin üstüne konulan bir malzeme olan Naruto (narutomaki) isimli pembe spiral desenli balık köftesinden aldığı söylenmektedir.
Ramenin yanında sıklıkla sipariş edilen bir tarafı çıtır ama içi yumuşak japon mantısı (gyoza):
Ramene eklenen malzemeler arasında ün salmış olan marine edilmiş yumurta (ajitsuke tamago):.
Ramen nasıl yenmelidir?
Kendini ramen yemeye adamış, bu işin ünlü gurmelerinden Hiroshi Osaki, her yıl 800 adet ramen yiyormuş. Bu işin kitabı, dergisi, derneği ve tabiki youtuberleri falan da var. (Kaynak: NHK World Japonoloji Plus Programı)
Ramenin lezzetlini en iyi şekilde almak için ilk önce 3 saniye karıştırıp, höpürdeterek yenmesi gerektiği söyleniyor.
Birçok restoran, sipariş ve ödeme işini girişteki otomattan yapmanızı ister. Kimilerine göre restoranın en garanti yemeği otomatın sol üst köşesindeki seçenektir. Bundan dolayı, ne sipariş vereceğini kestiremeyen turistler için otomatın sol üst köşesindeki yemek önerilir.
Yöresine göre ramen ve ramennin farklı halleri
Her bölgenin orada yetişen sebzelere göre ve bölgeye özel malzemelerin kullanıldığı farklı rameni olabilir.
Wakayama’da yenilebilecek ramen çeşitlerinden bazıları:
Tokyo’da önerilen ramenlerden bir görüntü:
Kitakata, rameniyle çok ünlü olan küçük bir kasabadır. Kasabadaki ilk rameni pişiren kişinin 1925 yılında Japonya’a büyük babasının arkasından gelen (ama malesef onu bulamayan) Çinli bir adam olduğu söylenir. Kasabada sabahın erken saatlerinde işlerini bitirip ramen yiyerek kahvaltı yapma geleneğini sürdüren çiftçileri görmek mümkündür.(kaynak:NHK)
Japonya’da yemek sektöründe rekabet çok fazla olduğu için farklı ramen çeşitleri üreterek müşteri çekmeye çalışanlar vardır. Buyurun size dondurmalı ramen veya mavi çorbalı ramen, yoksa ramen burger mi dediniz?
Tokyo Central Tren istasyonunun altında bir çok ramen restoranının bulunduğu ‘ramen sokağı’:
Hem ramen seven hem de korkusuz olanlar için bile bir şeyler düşünmüşler:
Hızlı ve pratik yenen bir yemek olmasına rağmen, ramennin nasıl hazırlandığı üstünde durulan önemli bir noktadır. Tokyo’da sanırım şu anda Michelin yıldızına sahip iki ramen restoranı vardır.
Kyoto’daki bir apartmanın bodrum katında bulunan ‘No Name’ yani ‘isimsiz’ ramen restoranını belli eden herhangi bir levha yoktur.
Ve son olarak farklı farklı ramen deneme fırsatı veren etkinliklerden biri olan Tokyo Ramen Show:
Derinlemesine harika bir yazı olmuş, tebrikler….
Çok sevindim^^.Yorumunuz için çok teşekkür ederim.