Japonca ile ilgili merak edilenler -1-
Japonca öğrenmek isteyen veya Japonca’nın nasıl bir dil olduğunu merak edenler için bir yazı dizisi başlatıyorum. Burada görmek istediğiniz konuları yorumlara ekleyebilirsiniz ^^
Bu paylaşımda Japoncanın yazı sisteminden bahsedeceğim. Japonca gazete okumak isteyince toplam yaklaşık 100 sembolden oluşan Hiragana ve Katakana isimli iki set alfabeyi ve en az 2-3 bin tane kanji sembolü bilmeniz gerektiğini öğrenirsiniz. Peki neden bu kadar çok farklı sembol bilmek gerekli, bu semboller nereden çıktı, işi bu kadar zora sürmeye ne gerek var… gibi sorulara biraz olsun cevap vermeye çalıştım. Umarım hoşunuza gider!
.
Sıkı durun Çin kültürü geliyor!
Eski Çağ Japonya’da Japonca, yazı sistemi olmayan, sadece konuşulan bir dildi. Japonca yazı sisteminin oluşması, o zamanlar bölgeye egemen olan Çin kültürü ve Çinceden etkilendi. Çincenin ilk önce Kore yardımadasında Koreceyi yazıya dökmek için kullanıldığı ve oradan da Japonya’a geldiği düşünülmektedir. 8’inci yüzyıla ait Budist metinlerde Japonca’nın Çince semboller kullanılarak yazıldığı görülmektedir.
6-7’inci yüzyıl civarlarında Budizm’in Japonya’a gelmesiyle birlikte, Japonya’da Çince yazı sisteminin yaygınlaştığı tahmin edilmektedir. Japonya’ya ilk getirilen Çince metinlerin Kore yarımadasından göç edenlerin ve Çin’e gidip gelen din adamlarını olduğu düşünülmektedir. Bu şekilde Japonya’ya Çince yazılmış, çoğunluğu dini olup, bir kısmı ise siyaset veya tıp gibi konulardaki metinler getirildi. Japonya’ya getirilen ve burada kopyalanan bu dini eserler, genelde dini törenlerde kullanılır ve bizim bugün düşündüğümüz anlamdaki kitaplar gibi okunmazdı. Bunlar aristokrat aileler ve din adamları için önemli eserlerdi.
Çince’nin önemi
Din adamlarının, görevleri gereği Budizm ile ilgili yazıları anlamaları, sesli okumaları ve kopyalamaları gerektiğinden, onların ilk Çince okuma yazma bilenlerden oldukları söylenmektedir. Tapınakları eski zaman Japonyası’nın kütüphanesi veya üniversiteler gibi düşünebilirsiniz.
Aristokrat ailelerin ise kültürlü görünmek için Çince bilmesi önemliydi. Ne de olsa Çince, özenilen Çin kültürüne ait sanat eserlerinin üretildiği dildi. Ayrıca, devlet işlerinde kullanıldığı için memuriyette çalışmak ve mevkide yükselmek için Çince okuma-yazma bilmek şarttı. Kadınların Çince öğrenmesinin uygun olmadığına inanılırdı. Bunun nedeni Çince’nin kadınların aktif yer almadığı devlet işleri gibi işlerde kullanılmasıydı.(kaynak: A History of Japanese Language)
8’inci yüzyıla ait Çince görülen ama Japonca yazılmış olan Budist metinler bulunmaktadır.
Bu kadar sembol de nereden çıktı?
Japonca yazılırken, önceleri sadece Çincede ‘Hanzi’ olarak bilinen semboller, Japoncada ‘Kanji adı verilerek kullanıldı. Bazı Kanjiler Çincedeki anlamılarına göre, diğer Kanjiler ise Japoncadaki seslerin karşılığına göre seçilmekteydi. Derin anlamı olan önemli kelimeler yazılırken genelde sembollerin Çince anlamları esas alınırdı.
Sonradan eklenen bir not: Manyoshu (Man’Yōshū / 万葉集, On Bin Yaprak Şiir Antolojisi), Çince semboller kullarak Japonca şiirlerin yazıldığı bu önemli eser, Japonya’da 1 Mayıs 2019 tarihinde başlayacak olan yeni çağın ismini verirken referans olarak kullanıldı. Yeni çağa verilen isim, Manyoshu’da baharın gelmesiyle birlikte erik ağacının çiçek açmasını anlatan bir şiirde geçen Reiwa令和 sembolleri oldu. (令 <rei> muhterem, düzen, iyi, bir şeyi gerçekleştirmek, hayırlı, mükemmel, 和 <wa> ise uyum, barış, harmoni, ahenk, ayrıca Japonya anlamına da gelebilir)
Reiwa sembollerinin Mayoshu’dan alındığı söylenen bölüm:
.
Çince sembolleri kullanmanın yarattığı zorluklar
Japonca yazı sisteminin Çinceden uyarlanması kolay olmadı. Çince ve Japonca, farklı ses yapılarına ve dilbilgisine sahiptir. Bundan dolayı, Çinceyi Japonca yazmakta kullanmak pratik bir yöntem olmamıştı. Sadece Kanji kullanarak Japonca’nın yazılmasının yarattığı zorluklardan biri, Japonca bir sesin Çincede tek bir karşılığının olmamasıydı.
Karşılaşılan zorluklardan bir diğeri ise, Çince sembollerin/Kanjilerin yazılışının basit olmamasıydı. Her Japonca ses için bir Kanjinin yazılması metinlerin gerektiğinden çok uzun olması anlamına geliyordu. Bu metinlerin bugün bile okunması çok zordur. Kullanılan sembollerin taşıdığı anlam için mi, yoksa ses karşılığı için mi kullanıldığının anlaşılması kolay değildir.
.
Hiragana ve Katakana’nın ortaya çıkışı
Katakana
Kanji, yani sadece Çince semboller kullanmak hiç pratik olmadığından, 9.uncu yüzyılda Budistler Japonca yazı sistemini sadeleştirmeye başladılar. Çince sembollerin içinden bazı bölümlerin alınmasıyla ‘Katakana’ adlı semboller ortaya çıktı. ‘Katakana’ kelimesindeki ‘kata’ bir şeyin parçası anlamına gelmektedir. Katakana’nın nasıl oluşturulduğunu gösteren bir tabloyu aşağıda bulabilirsiniz:
Katakana, Kanji ile birlikte genelde erkekler tarafından kullanılırdı. Katakanın tek başına kullanıldığı, çok az sayıda eserden birini aşağıda paylaşıyorum:
Katakana, genelde Kanjilerin/Çince karakterlerin okunmasına yardımcı olsun diye yanına yazılırdı. Katakana bu şekilde Budist metinlerde Çince sembollerin din adamları tarafında okunmasını kolaylaştırırdı. Böylece, Katakana’nın yabancı dil kelimeleri yazmak için kullanılmasının temeli atılmış oldu.
Günümüzde Katakananın yabancı dillerden gelen isimleri yazmak için kullanılmasına bir örnek:
Katakanın günümüzde diğer bir kullanımı ise genelde mangadaki ses effeklerini göstermektir.
Hiragana
Katakana kullanılmaya başlandıktan yaklaşık 100 yıl sonra Kanjiler sadeleştirilip ‘Hiragana’ isimli semboller ortaya çıkartıldı. Hiragana kelimesindeki ‘hira’ sade anlamına gelmektedir. Hiragananın bugün kullanıldığı şekliyle, hangi Çince sembollerin sadeleşmesiyle ortaya çıktığını gösteren tabloyu aşağıda görebilirsiniz:
Japonca yazı sistemi, Kanji, Katakana ve Hiragana diye üç ayrı çeşit sembol kullanmaya başladı. Önceleri Hiragana ve Katakana henüz pek birlikte kullanılmazdı. Kanji ve Katakana devlet işleri gibi “mühim” konularda, Hiragana ise özel hayatta kullanılırdı. Kanji ve Katakanayı kadınların öğrenmesi ve kullanması uygun görülmezken, Hiragana kadınların kullandığı bir yazı şekli olarak kabul edilirdi.
Zaman geçtikçe Çinden alınan bazı Kanjilerin yazılışında değişiklikler yapıldı ve yeni Kanjiler de uyduruldu. Kanjiden daha ayrıntılı bahsetmek için ayrı bir yazı yazmak gerekeceğinden, bu yazıda çok derinlere inmiyorum.
Özel yazışmalar, günlükler, şiirler ve eski aşk mektupları(aşk şiirleri) Hiragana ile yazılırdı. Önceleri edebiyat eserlerinin Hiragana kullanarak yazılamayacağına inanılırdı. Ki no Tsurayuki isimli erkek yazarın anonim şekilde bir kadının ağzından Hiragana kullanarak yazdığı ‘Tosa Nikki’ isimli eserin popüler olması, Hiragana’nın edebiyat eserlerinde kullanılmasının kapısı açtı. 10 ve 11.’inci yüzyıl arasında kadın yazarlar Hiragana kullanarak bir çok eser üretti.
Hiragana, estetik görüntüsü sayesinde, duygu vererek sesli okunan Waka şiirlerinin yazılmasında da tercih edilirdi.
Hiragana kıvrımlı ve estetik görülen sembollerden oluşur. Zamanla Hiragananın süslü yazılması belli bir standart kazanıp, ayrı bir güzel yazı sanat türüne dönüştü. Bu süslü güzel yazı sanatını merak edenler Hentaigana adlı uygulamaya bir göz atmak isteyebilir.
Hiragana çocukların okulda ilk önce öğrenmeye başladığı alfabedir.
Hiragana, Kanji sembollerinin okunmasında yardımcı olmak için kullanılır. Hiragana bu şekilde kullanıldığında adına ‘Furigana’ denir.
1960’lardan ortaya çıkan kawaii kültür akımından Hiragana da nasibini almıştı. Kawaiileştirilen Hiragana sembollerine bir örneği aşağıdaki yazıda görebilirsiniz.
Bazı durumlarda bir kelimenin Hiragana veya Katakana ile yazılması, kelimeye ekstra anlam yükler. Normalde Hiragana ile yazılan bir kelime, robotik bir konuşmayı göstermek için Katakana ile yazılabilir.
Yabancı dilden gelen ve önceleri katakana ile yazılan kelimeler, zamanla Hiragana ile yazılmaya başlayabilir. Portekizliler’den alınan tempura kelimesi buna bir örnektir.
Bir sonraki yazıda Kanjiden de daha detaylı bahsetmek üzere…. ^^
Domo arigato …
Gerçekten paylaşımlarınız çok bilgilendirici teşekkürler.
her şeyi not aldım.
çok teşekkürler